Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Kozuva oda seçimlerinin Nisan 2018 tarihine ertelenmesi ve son dönemde basına servis edilen dedikodulara açıklık getirmek için basın toplantısı düzenledi. Basına servis edilen dedikodu söylentileri dikkate dahi almak istemediğini belirten Kozuva, üyelerinin yanlış bilgilendirilmesine asla izin vermeyeceklerini açıkladı.
“AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ”
Gerçekleştirdiği basın toplantısında iki konuya açıklık getirmek istediğini belirten Kozuva, “Bu vesileyle burada değerli üyelerimizi, değerli basınımızı ve saygıdeğer kamuoyunu iki ana başlıkta bilgilendirmek istiyorum. Birincisi, 2013 yılında üyelerimizin güveniyle seçilerek göreve gelen yönetimimizin. Odamıza yaptığı çalışmaları özet başlıklarla hatırlatmak. İkincisi de, seçim sürecine girilir girilmez eteğinde ne varsa ortaya döken muhalefetin. İftiraya varan yanlı ve maksatlı açıklamalarına cevap vermek. Bir atasözü vardır: “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” Biz bu anlayış ile 2013 yılında üyelerimize söz vermiştik. “Kaliteli ve şeffaf bir Oda hizmeti sunacağız” demiştik. Göreve gelir gelmez biliyorsunuz önce Oda binamızı yenileyerek işe başladık. Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odasını bölgemize yakışır şıklıkta bir Oda haline biz getirdik. İkinci olarak üyelerimize verilecek hizmet birimlerinin girişte ve tek katta olmasını sağladık… Kurumsallığın gereği, Açık ofis uygulamasını başlattık ve online hizmete geçtik. Odamızı bu hizmet seviyesine yükselttikten sonra, “Beş Yıldızlı Oda” olduğumuzu beyan ederek denetlenme isteğiyle TOBB’a biz müracaat ettik. Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası olarak kurumsal yapımızı tamamladık. Çok şükür, 10. Dönemde TOBB Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen törenle sertifikamızı aldık. TOBB Başkanımız, Çerkezköy’e yaptığı iftar ziyaretinde bunu övgüyle ilan etti” dedi.
SEN DÜNYADAN HABERSİZ, DÜNYA SENDEN HABERSİZ” MANTIĞINI ÇÖPE ATTIK
Göreve geldikleri günden bu yana yaptıkları çalışmaları sıralayan Başkan Kozuva, “Güçlü rekabetin değişim ve dönüşümün öne çıktığı bir dünyada, biz de üyelerimizin, küresel ekonomide rol alması için çalışmalar başlattık. TOBB’un hedef gösterdiği gibi Dünyadan iş heyetlerini bölgemize davet ettik. Üyelerimizin yurt dışı iş seyahatlerine, fuarlara katılmalarına öncülük ettik. Onları dünyada tanınır bir Oda üyesi haline getirmeyi amaçladık. Çok şükür bugün dünyanın dört bir yanında tanınıyoruz, biliniyoruz. “Sen dünyadan habersiz, dünya senden habersiz” mantığını çöpe attık. Bunun için bütün üyelerimizde bu vizyonu ve özgüveni oluşturmayı amaçladık. Kendilerine ve çalışanlarına ücretsiz eğitim ve seminerler başlattık. Bütün bu hizmetleri yaparken bir konuda aynı hassasiyeti hep koruduk. Denetlenebilir olmak. Hesap verebilir olmak. Şeffaf olmak. Bu anlamda her türlü hesap kitap ortadadır. Odaya üye kişi ya da kuruluşun tek kuruşunu yemedik. Har vurup harman savurmadık. Aksine bu geçen süre içerisinde Odamızı Çerkezköy’e yakışan bir bina haline getirdiğimiz gibi Odamızın arkasında otopark olarak kullanılan belediye hissesini de satın aldık. Çerkezköy’e bir tane Sosyal Bilimler Lisesi hediye ettik. Oda olarak, öğrencilerimize verilen burs sayısını ve burs miktarını artırdık. Bu açıdan bize kuru iftira atarak “üyelerin parasını yediler” diyenlerin Allah’tan korkmuyorsa bari kuldan utanması lazımdır” dedi.
KOZUVA’DAN YILMAZ’A SORU BOMBARDIMANI
Eleştirmenin de bir mantığı, bir kuralı, bir onuru bir haysiyeti vardır. Bir insan eleştirirken aynı zamanda kendisinin ne yapacağını söyler değil mi? “Seçilirsem masraf yapmayacağım” gibi bir söz hedef midir? Proje midir? Nedir Allah aşkına? Bu sayın muhalefet kendince bizi savurganlıkla, har vurup harman savurmakla eleştirmektedir. Ama seçilirse kendisi nasıl bir hizmet vereceğinden söz etmemektedir. O akıl edemiyorsa biz soruyoruz. Eğer seçilirse bizim başlattığımız “üyelere şeffaf hizmet” uygulamasından vaz mı geçecektir? Bizim üyelerimize sunduğumuz online hizmetimizi kaldırıp onları tekrar evrak peşinde mi koşturacaktır? KOBİ’lerimizi büyük firmalarla bir araya getiren Çerkezköy’de başlattığımız fuar hizmetini mi kaldıracaktır? Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının çok önem verdiği ülkemizde tek örnek olan verimlilik projelerine mi son verecektir? Beş Yıldızlı Oda akreditasyonu ve denetimini istemeyecek midir? Üyelerimize yurt içi ve yurt dışı fuarlardan haber vermeyecek midir? Üyelerimize yönelik eğitim ve seminerleri yapmayacak mıdır? Eğer bunları uygulamaya devam ederse bizim yaptıklarımızın doğru olduğunu kabul ve tasdik etmiş olacaktır. Eğer bunları yapmayacaksa o zaman ne yapacaktır? Yoksa sadece ve sadece üye aidatlarını kasada biriktirmeye mi gelmek istemektedir? 22 seneden beri öğrene öğrene… Bu odada sadece üyeden aidat almayı mı öğrenmiştir?
GÖREVE GELECEĞİNE KENDİSİNİN DE İNANMADIĞININ BİR BELGESİ
Rahmi Yılmaz’a oda aidatlarını yarı yarıya düşüreceği vaadi üzerinden yüklenen Kozuva Yılmaz’a oda aidat yönetmeliğini okumasını önerdi. Oda aidatlarının yönelikle belirlendiğini ve taban fiyatın uygulandığını belirten Kozuva açıklamasında, “Seçim süreci devam ederken verdiği reklamı hatırlar mısınız? Göreve gelirse her türlü belgeye % 50 indirim yapacağını vaat etmişti. İnanın bu vaadi bile, göreve geleceğine kendisinin de inanmadığının bir belgesiydi. Yani “Nasıl olsa kazanamayacağım kafa karıştırayım” mantığıydı. Değerli üyelerimizi ve kamuoyunu; değerli basınımızı yanıltmaktaydı. Çünkü üstüne basa basa bir şey ifade ediyoruz arkadaşlar: “Bu kurum şeffaf” diyoruz. Dolayısıyla bu Oda üyelerden alınan aidatlar da dâhil olmak üzere… Her türlü görev ve sorumluluğu yasalarla yönetmeliklerle belirlenmiş resmi bir kurumdur. Alınan aidatların miktarı da bize göre değil yasa ile belirlenen miktardır. Şu kadarı var ki, biz üyelerimizin menfaatine yasayla emredilen miktarın en alt limitini uygulamaktayız. Dolayısıyla sayın muhalefetin % 50 ucuzlatacağım sözleri de kuru bir balondur. Bir daha böyle ucuz vaatler yapmadan önce Oda Aidat Yönetmeliğini bir açıp okumasını tavsiye ederiz. İnanın bugün üyelerimizin esas beklentisi bu değildir. Üyelerimiz dünyayı merak ediyor… Dünya piyasalarına girmek istiyor. İşlerini geliştirmek, üretimine yeni pazar bulmak istiyor. Bağlı olduğu Odanın da, bu konularda kendilerine ön ayak olmasını istiyor” ifadelerini kullandı.
“ODALARIN YASAL SORUMLULUĞU YETKİ VE SINIRLARI BELLİDİR “
Kozuva açıklamasını, “Ne üzüntü vericidir ki daha seçim süreci başlar başlamaz seçmen listelerinin verilmemesiyle, mahkeme kararıyla alınmasıyla ilgili bir balon uçurulmuştur. Burada da bilinmelidir ki bu Oda şimdiye kadar sorumlulukları dâhilinde hiçbir bilgiyi saklamamıştır. Hiçbir yasal olmayan yola başvurmamıştır. Dolayısıyla ‘Seçmen listesini mahkeme kararı ile aldık’ diyenler, nerede ise o kararı çıkartıp göstermelidir. İlçe Seçim Kurulunun, seçimlerin yapılmasına ve seçimlerin yapılacağı tarih ve yere ilişkin resmi belgeyi ‘mahkeme kararıymış’ gibi göstermek değerli basını ve kamuoyunu aldatmaya yönelik bir yaklaşımdır. Üyeleri icraya ve avukata verme konusu da polemik yapmakta üstüne olmayan sayın muhalefetin ayrı bir kurnazlığıdır. 22 yıldır bu Odanın her türlü çalışmasını takip ettiğini söyleyen bu arkadaş da bilmektedir ki bu konuda Odaların yasal sorumluluğu yetki ve sınırları bellidir. Şöyle ki; Odamıza iletilen 09.05.2012 tarihli bakanlık teftiş raporunda ‘tahsil edilemeyen alacakların Yönetim Kurulu tarafından icra takibine başlanılması talimatı’ vardır. Yine aynı raporda zaman aşımına uğrayacak alacaklardan Yönetim Kurulunun Sorumlu olacağı da net bir şekilde bildirilmektedir. Bu konuyla ilgili madde ve talimatlar basın mensubu arkadaşlara ayrıca sunulacaktır. ‘Ben her türlü mevzuatı iyi bilirim’ diyen muhalefete soruyorum; O zaman kendisi Bakanlık Teftiş Kurulu Raporunu ve talimatlarını yok mu sayacaktır?” ifadelerine yer verdi.
“TÖHMET EDİCİ UCUZ AÇIKLAMALAR DELİKANLILIĞA YAKIŞMAZ”
Rahmi Yılmaz’ın baskın seçim eleştrilerine de cevap veren Kozuva seçimin asla baskın seçim olmadığını belirtti. Süleyman Kozuva açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü; “Oda seçimleri 1 Ekim ile 30 Kasım arasındaki iki ay içerisinde yapılacaktı zaten Tekirdağ, Çorlu, Malkara gibi birçok Odamızda da 1 Ekim’ de seçime gitme kararı almıştır. Bunların hepsi mi baskın seçim kararıydı? Seçim sürecinde ‘Bu bir baskın seçim’ diye mızıkçılık yapan muhalefet şimdi de ‘eğer seçim olsaydı Kozuva yönetimini sandığa gömecektik’ demektedir. Birbirini desteklemeyen bu iki sözden hangisi doğrudur onu siz değerli basınımızın ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Yine Bakanlar kuruluyla ertelenen seçim için ‘Bir avuç azınlığın sinsi planını Odasına sahip çıkan sağduyulu üyelerimiz bozmuştur’ diyerek polemik yapmaktadır. Bu arkadaş Bakanlar Kurulu kararını bile sanki kendisi aldırmış gibi sahiplenmektedir. Bu arkadaş kimin taşıyla kimin kuşunu vurmaya çalışmaktadır? Bir başka üzüldüğüm nokta da, yüzüme karşı verecek cevabı olmayan, karşıma mertçe çıkamayan muhalefetin bizim Odamızın Genel Sekreteri üzerinden bana vurmaya çalışmasıdır. Bu konu da o kadar kolay ve ucuz değildir. Bunlara da tek tek cevap vereceğim. Bir kere Genel Sekreterlik yukarıda da açıkladığım gibi seçmen listesini vermemek gibi bir uygulama içinde olmamıştır olamaz da. ‘Mahkeme kararıyla aldığını söyleyen o kararı göstermek zorunda’ demiştim. İkincisi, Genel Sekreterimiz hangi üyeden oy istemiştir, bu da söylenmelidir. Genel Sekreterimiz hangi toplantıya katılmıştır kanıtlanmalıdır. Çünkü ‘iddia eden iddiasını ispat etmek zorundadır’ Töhmet edici ucuz açıklamalar delikanlılığa yakışmaz.”
HİÇBİR FAALİYETİ GİZLİ SAKLI YAPMADIK
Basında çıkan bir fotoğrafa da açıklık getiren Kozuva, “Bir kere kendisinin de gülerek poz verdiği bir ortamda masa arkadaşını ‘Oda parasıyla eğlendi’ diye sunan kişinin mantığını takdirlerinize bırakıyorum. Basında yer alan bir fotoğrafla ilgili iddia edilenler doğru ise, bu fotoğrafı servis eden şahıs ki o dönemde kendisi de tarafımızca görevlendirilmişti kendisi de Oda parasıyla eğlenmiş olmuyor mu? O fotoğraf, resmi ziyaret süreci dışında serbest saatlerde çekilmiş bir arkadaş ortamının fotoğrafıdır. Muharrem Yamaç ağabeyimizin de o karede bulunması bir iftirayı boşa çıkarmıştır. Çünkü o fotoğrafta yenilen ve içilenler, Oda parasından değil Muharrem beyin kendi cebinden karşılanmıştır. Tekrar olarak söyleyeyim ki başarısızlığımızı ve hatamızı bulamayanlar muhalefet yapmak için kayda değer bir şey bulamayınca hatıra fotoğraflarının hatırasına bile saygısızlık etmekten çekinmemiştir. Şunu söyleyeyim ki Oda seçimleri ne zaman olursa olsun seçmen kimin ne yaptığını da, kimin ne yapmak istediğini de çok iyi görmekte ve bilmektedir. Bizim iş ahlakımızda bir insanın bir şey söylerken sözünün arkasında duracak şekilde söylemesi vardır. Bir insan verdiği sözü yerine getirmeli, yerine getirebileceği sözü vermelidir. Üstüne basa basa tekrar ediyoruz hiçbir faaliyetimizi gizli saklı yapmadık. Hiçbir zaman hiçbir konuda istismara tenezzül etmedik. Odadaki bu değişim ve dönüşüm bazılarının başını döndürdü. Bu baş dönmesiyle bizi Bakanlığa dahi şikâyet ettiler. Ama çok şükür yapılan denetimlerden de alnımızın akıyla çıktık. Çünkü çiğ yemedik, karnımız ağrımadı. Gizli şaklı şikayet edenlerin denetimde olumlu rapor verilince çıkıp delikanlıca özür bile dilemediler. Ama hiçbiri bizi yolumuzdan çevirmedi. Çünkü biz çalmaya çırpmaya değil, har vurup harman savurmaya değil, üyelerimizi dünyaya açmaya, sanayinin merkezi olan bu bölgeyi dünya devleriyle buluşturmaya ve ülkemize gerçekten artı değer katmaya hedeflenmiş bir anlayışa sahibiz” dedi.
“ÇTSO’YU ÇERKEZKÖY’ÜN, KAPAKLI’NIN, SARAY’IN GURURU HALİNE GETİRDİK”
Başkan Kozuva açıklamasının son bölümünde “Bizim dedikodu ile fiskos ile uğraşmaya vaktimiz de yok ihtiyacımız da yok. Çünkü biz insanımızı seviyoruz. Bu ülkenin bir evladı olarak memleketimizi seviyoruz. Bu makamlar insana hizmet içindir, bunu biliyoruz. Dün neyse bugün de aynı samimiyetle, bize verilen candan desteğe sonsuz teşekkür ederiz. Üyelerimiz bize güvendi biz de onlara layık olabilmek için gerçekten çok çalıştık. Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odasını, Çerkezköy’ün, Kapaklı’nın, Saray’ın gururu haline getirdik. Çok şükür artık, hepimiz Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası üyesi olmanın ayrıcalığını her yerde yaşıyoruz. Bunu birlikte başardık, bu başarı hepimizin. Biz sanayinin gözbebeği Çerkezköy’ü, Trakya’nın yükselen değeri Kapaklı’yı, Trakya tarihinin ayrılmaz bir parçası Saray’ı, Tekirdağ’ımızı ve Ülkemizi seviyoruz. Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odasını bu vizyona taşımak üzere bizlere güvenen, görev ve sorumluluk veren saygıdeğer üyelerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor. Nice yeniliklerde ve başarılarda buluşmak dileğiyle şahsım ve Yönetim Kurulu arkadaşlarım olarak saygılarımızı sunuyoruz” ifadelerine yer verdi. |